1. çocukluğum taşrada geçtiği için toprakla, yeşillikle, çamurla, tarımla iç içeydim. velhasıl bunları öylesine içselleştirip tam bir tabiatın çocuğu olduğumdan mütevellit "abukluk" da işte burada başlıyor. toprak yemek mi dersin, bulunan yeşilliğin kokusundan hoşlanıp onun da tadına bakmak mı dersin, toprağı suyla karıştırıp çamur haline getirip bir de onun tadına bakmak mı dersin hepsi vardı. ama inanın tatları çok güzeldi özellikle ham toprak. her ne kadar annem toprak yediğimi gördükçe "hşşşt yeme, karnında solucan çıkacak!" diye azarlasa da durduramıyorduk efendim. ondan sonra ıslak balkon demirinin tadı da var, of be! o da müthişti. garip bir çocuktum evet.